Skip links

Sağlık Turizminin Ekonomik Boyutu

Gelişmiş ülkelerde yaşlanan nüfusun artmasına paralel sağlık ihtiyaçları ve sağlık harcamalarının payı artmaktadır. Harcamalarının artması, sosyal güvenlik kurumların ve özel sigorta şirketleri kaliteli tıbbi hizmet sunan ve yakında yer alan ülkelerle paket anlaşmalar yapmasına neden olmaktadır.

Avrupa Kaplıcalar Birliği’ne göre 2004 yılında termal turizm amacıyla Almanya ve Macaristan’a 10 milyon, Rusya’ya 8 milyon, Fransa’ya yaklaşık 700 bin, İsviçre’ye 800 bin ve İspanya’ya 400 bin kişi gitmiştir. Japonya’nın sadece Beppu Şehrine yılda 12–13 milyon kişi termal turizm amaçlı olarak gelmiştir. Bu ülkelerde modern tıbbın ve sosyal güvenlik kurumlarının desteğini de alarak diğer tedavi imkânları ile bütünleşmiş termal turizmin önemi giderek artmaktadır. Bu gibi ülkelerde turizmin en büyük gelir kaynaklarından birini termal turizm oluşturmaktadır.

Suyun en eski ve doğal tedavi aracı olması 25-75 yaş arası hasta ve sağlıklı insanların pazara ilgisini arttırmaktadır. Ayrıca dünya nüfusunun yıllık ortalama %5 oranında yaşlanması, sağlıklı yaşlı nüfusa sunulan hizmetlerin çeşitliliği ile maliyetlerinin artması halinde 2050 yılında yaşlı nüfusunun 15 yaşın altındaki çocuk nüfusunu geride bırakacağı tahmin edilmektedir. Bu durumda insanların sağlıklı yaşlanmaları için orta yaşlardan itibaren termal sağlık turizmi kapsamındaki hizmetlerden yararlanmaları ve sağlıklarını korumaları için bu programlara katılmaları teşvik edilmektedir.

Dünya’da sağlık turizminin ortaya çıkması ve gelişimini sağlayan unsurları aşağıdaki gibi listelemek mümkündür.

Hastaların, özellikle satın aldıkları sağlık sigortası ile ilgili yaşadıkları sorunlar artmış ve alternatif imkânlar araştırılmaya başlanmıştır.

Hastaların, tedavileri için gerekli olan operasyonları beklemeden alma talepleri artmıştır. Nitekim bu tür imkânlar alternatif ülkelerde sunulmaya başlanmıştır.

Hasta ve yakınları, bir yandan yukarıdaki unsurların getirilerini elde etmeyi isterken, diğer yandan bu getirileri gittikleri ülkelerde turistik amaçlı faaliyetlerle birleştirmeyi de istemişlerdir.

Sağlık turizmi konusunda gün geçtikçe azalan ulaşım maliyetleri ve bilinçlendirme faaliyetlerinde çoklu medyanın devreye girmesi çok etkili olmuştur.

Hastaların, tedavi görmek isteyenlerin, alternatif sağlık hizmeti arayışında olanların, gelişmekte olan ülkelere seyahat etme eğilimi giderek artmaktadır. Bu eğilim, gelişmekte olan ülkeler için önemli bir ekonomik boyuta ulaşmakta, sağlık sektörü üzerinde de çok ciddi anlamda katkılar sağlamaktadır.

Dolayısıyla sağlık turizminin, turizm faaliyetleri içinde en çok büyüme gösteren sektörlerden biri olma potansiyelini taşıması, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümelerini buna göre planlamaya başlamasına neden olmaktadır. Küresel ekonominin medikal turizme dâhil olmasıyla uluslararası iletişimin, ulaşımın ve uluslararası turizmin gelişmesine yol açmakta, sağlık turizmini politik, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan desteklenmesini gerektirmektedir.

Turizmin ekonomik boyutu çok çeşitli olup her ülke, bölge, şehir hatta aynı ülkedeki değişik yöreler için bile farklı olabilmektedir. Ancak, sağlık turizminin ortak ekonomik boyutu, döviz kaynağı, gelir kaynağı ve yatırım kaynağı olarak sıralanabilir:

Döviz kaynağı olması:

Bir ülkenin döviz kurları oranının özellikle seyahatler ve turizm üzerinde etkisi bulunmaktadır. Favori tatil bölgeleri için sadece oradaki fiyatlar değil, turisti gönderen ülkeyle turist kabul eden ülkedeki fiyat farklılıkları da turizmin ekonomik boyutu açısından önemli olmaktadır. Turisti kabul eden ülkedeki fiyat aynı kalarak, turisti gönderen ülkenin para birimi nispeten değer kazanırsa, turisti gönderen ülke vatandaşlarınca turisti kabul eden ülkenin malları ve hizmetleri daha çok talep edilecektir; böylelikle turizme olan talep de artacaktır. Turizm gelirleri, görünmez bir kaynak şeklinde, gelişmekte olan ülkeler için ihtiyaç duyulan döviz girişini sağladığından ve öteki ihraç ürünlerine karşı avantajlı olduğundan birçok ülke, dışarıdan gelecek turizm gelirini arttırmak amacıyla önemli çabalar harcamaktadır.

Gelir kaynağı olması:

Sağlık Turizmi, taşıdığı özellikler nedeniyle birçok sektörle ilişki içinde olduğundan, turizm gelirleri de diğer pek çok mal ve hizmetin ihracatından daha olumlu neticeler yaratmaktadır. Turistlerin yapmış olduğu harcamalar sonucunda ortaya çıkan gelir, kişilerin gelir ve refah düzeylerini yükseltmesinin yanında döviz geliri olması sebebiyle de ülkenin dışalım gücünü ve dolayısı ile yeni yatırım yapabilme kabiliyetini arttırmaktadır. Yatırımların artması, aynı zamanda mili gelirin de artması demektir. Ayrıca turizmden elde edilen gelirler başta tarım, mobilya-dekorasyon, inşaat, gıda endüstrisi vb. birçok sektörü uyaracağından ve bu sektörlerde yeni talepler yaratacağından ekonomide bir hareket başlatacağı açıktır.

Yatırım kaynağı olması:

Tarih ve kültür mirasıyla beraber doğal değerleri ile de zenginliğe ve çeşitliliğe sahip ülkenin, sağlık turizm boyutunu değerlendirilmesi için sağlık turizm yatırımlarına ve girişimlerine sağlanmakta olan destek ve tanıtım faaliyetleri neticesinde sağlık turizm sektörü, ekonomik ve sosyal yaşamda daha fazla yer almaya başlamıştır. Sağlık Turizm yatırımları, uzun yıllara yayılan geri dönüşü olan, sermaye oranı fazla, sosyal, siyasal, doğal ve ekonomik durumlara duyarlıdır. Bu sebeple ülke ekonomilerinde desteklenmekte ve teşvik edilmektedir.

Gelişmiş ülkelerde yaşayan insanlar turizmin, internetin, medyanın ve diğer kitle iletişim araçlarının etkisi sonucu diğer ülkelerdeki alternatif tıp imkânları, kaliteli ve ekonomik sağlık hizmetleri konusunda daha fazla bilgiye ulaşabilmektedir. Bilinçlenen hastalar sigorta kuruluşlarını ve hükümetlerini sağlık turizmi konusunda yeni arayışlara itmektedir. Bunun sonucunda da her geçen gün sağlık turizmi pazarı genişlemektedir.

Murat IŞIK
Sağlık Turizm Koçu